Sigortalı Dergisi Nisan 2012
Profesyonel kariyerimin çok büyük bir bölümü Sigorta ve
Bireysel Emeklilik Aracılarına eğitim vererek geçti. Gerçekleştirdiğimiz eğitimlerde
sigorta aracılarını müşteriyle yüzyüze gelmeden önce her koşula hazırlamak en
büyük hedefimiz. Müşteriyi tanımak, ihtiyacını keşfetmek, ihtiyaca yönelik ürün
ve hizmet sunumu yapmak gibi konular eğitimlerimizin temelini oluşturuyor.
Müşteri ihtiyacı ancak kişiye özel sorular sorarak ortaya çıkarılabiliyor.
Bunun için de sigortaya olan yaklaşımı, riskleri, geleceğe dönük
beklentilerinin detaylıca analiz edilmesi şart. Bu noktada eğitim sırasında
gözlemlediğim ve gerçek saha uygulamalarında da karşıma çıkan önemli bir soru
var. Tüm aracı arkadaşlar Bireysel Emeklilik tanıtımı sözkonusu olduğunda
müşterilere “yatırımları” ile ilgili sorular soruyor. Müşterilerin yatırım ve
risk algılarını analiz etmek genel olarak doğru bir yaklaşım. Ancak bundan önce
üzerinde durulması gereken daha önemli bir kavram var: “Tasarruf”
Ekonomi bilimi açısından yatırım faktörünü ekkileyen en
önemli şey “tasarruf”tur. Çünkü tasarruf olmazsa yatırım olmaz. Tasarruf ise
gelirin giderler çıktıktan sonra biriktirilebilir kısmıdır. Biz aslında millet
olarak tasarrufu seven ve destekleyen bir yapıdayız. Ancak bu biraz sözde
kalıyor olabilir. Ekonomik verilere baktığımızda bu durum biraz daha net olarak
açığa çıkıyor. Devlet Planlama Teşkilatı kaynaklı aşağıdaki tablo Özel tasarruflarının
Gayrısafi Milli Hasılaya oranını gösteriyor
Yıllar
|
Özel Tasarruf/GSMH %
|
2003
|
24.6
|
2004
|
21.6
|
2005
|
14.2
|
2006
|
11.3
|
2007
|
13.1
|
2008
|
15.1
|
2009
|
14
|
2010 (Gerçekleşme tahmini)
|
11.8
|
2011 (Program)
|
12.7
|
Tabloyu incelediğimizde son 10 yılda özel tasarrufların gelir
içindeki payının gittikçe düştüğünü görebiliyoruz. Diğer bir deyişle gün
geçtikçe gelirimizi daha çok harcıyor birikime para ayırmıyor/ayıramıyoruz.
Çocukluğumu yaşadığım 80’li yıllarda hemen her bankanın
çocuklara kumbara dağıttığını hatırlarım. Ama ne acıki büyük bir bankamızın
simgesi haline gelen metal kumbaralar bugün açık artırma sitelerinde anı objesi
olarak satılır hale geldi.
Mart ayının sonuna doğru Bireysel Emeklilik sistemindeki
değişikliklere ilişkin yapılan resmi açıklamalar ve planlanan uygulamalar bu
tasarruf bilincini yeniden arttırmayı hedefliyor. Ancak bunun için illa vergi
teşvikleri mi getirmek gerekiyor. Emekli olduğumuzda yaşam standartımızın
düşeceğini ve aynı gelir seviyesini koruyabilmek için bireysel
tasarruflarımızın kaynak olacağını düşünmek bu kadar zor mu?
Geleceğin büyüklerini yetiştiren bugünün anne babalarına
sesleniyorum. Artık bankalar vermese bile siz de gidip çocuğunuza bir kumbara
alın. Kendiniz için de küçük büyük demeden bir tasarrufa başlayın. Yatırımın
ancak tasarruf etmekle olacağını unutmayın. Devlet hazır yüksek vergi
avantajları ile destekliyorken Bireysel Emeklilik fırsatlarını siz de keşfedin.
Bireysel Emeklilik’in alternatif yatırım aracı olma özelliğinin bir ihtiyaç
olma özelliğinden sonra geldiğini lütfen unutmayın.